31 Aralık 2011 Cumartesi

Oligarşik diktatörlük!

Beşiktaş’ a saygınlık kazandırmak... Zor olmasa gerek. Yalnızca yapılması gerekenleri yapıp, yapılmaması gerekenleri yapmayarak... Ne yapılması gerekiyordu da yaptınız sayın Başkan?


Seçimleri 20-0 kazanırken yaptıklarınızla, basit, bayağı vaatlerinizle ve kulübü siyasetin dışında tutma yalanınızla mı saygınlık kazandırdınız?  O gün hükümetin eline düşmesin diye kulis yaptığınız 100 yıllık çınarımız, sahaya “geçmiş olsun sayın başbakanımız” pankartıyla çıkan futbol takımyla geçmişe göz kırparken, resmi web sitesinden putlaştırılmış bir güce methiyeler düzüyordu satır aralarında baş sağlığı dilerken. Unutanlar için hatırlatalım;

“Türkiye Cumhuriyeti'nin muasır medeniyetler seviyesine yükselmesi hedefinde büyük işler başaran, son yılların en büyük ekonomik yükselişinin mimarı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bizlere armağan eden, vefakâr annelerimizden Tenzile Erdoğan'a Allah'tan rahmet, Erdoğan ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.” 

Kovduğunuz teknik adamların, maaşlarını ödemediğiniz futbolcuların, yazın sıcağında ceza olarak 3 ay antenmana mahkum ettiğiniz oyuncuların olduğu bir ortamda mı daha saygın bir yapıya kavuştu Beşiktaş? Muhterem babanızın kongrede ettiği laflar hala kulağımızdayken, her yıl gerçekleşen Beşiktaş’ ın “amatör” branşlarından yıl içerisine maaşlarını alamama nedeniyle gerçekleşen ayrılıkların, basında “Beklenen oldu!” manşetleriyle klasikleştirilen bu olaylar zincirinin Beşiktaş’ ı saygınlaştırdığını söyleyebilir miyiz? Hatırlamak ister misiniz sayın Başkanımızın babasının ettiği lafları?


"Yıldırım cebinden para vermiş. Hata mı yapmış kardeşim? Yani takım sahaya çıkmasın, futbolcular maaşlarını almasın, Avrupalılar iki ay geçtiğinde memleketlerine dönsün.. Bu mu olsun? Neden bu tenkit ediliyor? Bilakis ayakta alkışlanması lazım ki çoluğunun çocuğunun rızkını diğer 2200 tane sporcu genci besliyor bu adam."

İki transferle kazanabildiğiniz “saygınlığın” borcu içinde yüzerken, borcu çevirebilmek için mecbur olduğunuz kulüplere arka çıkarak, meclise çıkartma yapıp, sporda şiddet yasasının toplum vicdanına aykırı bir şekilde değiştirilmesi için kulisler yaparak mi saygınlık kazandırdınız Beşiktaş’ a?

Siz paranın hükmünü ilan ettiniz sayın Başkan. Paranın ve gücün çevresinde oluşan bir çemberi Beşiktaş’ a yönetici kıldınız. Bazen tribünün içinden adamları getirdiniz, bazen ise sırf para verecek diye yetkin olmayan insanları yönetime aldınız. Şimdi ise değişen Türkiye’ de varolmak için Beşiktaş’ ı kullanıyorsunuz. Sahip olduğunuz gücü kaybetmemek, bir plaza daha yapabilmek, bir ihaleye daha alınmak için türlü çirkinliklere imza atıyorsunuz.

Biz çalışmaya devam edeceğiz. Kendi oluşturduğunuz bu pislik havuzunda boğulacağınız günler yakındır. İşte o gün geldiğinde sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz. Saklanmanız fayda etmeyecek...