26 Ocak 2012
tarihli TFF kongresi futbolun içinde bulunduğu bataklığı yansıtır durumdadır.
Konuşma yapan üç Fenerbahçe yöneticisi, kararın yargılama sonucuna
bırakılmasını istemişlerdir. Spor hukukunun kendine özgülüğü nedeniyle hızlı
karar alınmasını engelleyerek, muhtemel suçu zamana yaymak ve alacakları zararı
minimuma indirmek amacındadırlar. Bunu teklif ederken adalet sisteminin yıllar
boyu sürecek hantal mekanizmasına güvenip, futbolu yıllar sürecek bir şüphe
üzerine kurmak istemektedirler.
Şimdiden futbolun
artık adil bir oyun olmadığını düşünerek, güçlünün ve paranın konuştuğu bu
arenada olmak istemeyenler var. Yıllar içinde bunun katlanması söz konusu olsa
da, o TFF sponsoru içecek markasının da reklamında söylediği gibi binlerce yeni
futbolsever kazanıyor. Gidenler tribünün düşünce gücünü de beraberinde
götürüyor, kalanları mısır patlaklarıyla, şaşaalı şapkalarıyla başbaşa
bırakıyorlar. Düzen ayrık otlarının temizlenmesini istiyor belli ki. Kimi kulüp
taraftarlarının tamamının iktidar partisine oy verdiğini seslendiriyor, kimi
ise doğrudan dillerini çıkarıp iktidar partisinin önünde eğiliyorlar.
Konuşmacılar
arasında pek de tanınmayan bir adam çıkıp “bu konuşmaları çocuklara nasıl
anlatacaksınız?” dediğinde kopan yaygara ve onlarca dakika konuşan lehte
konuşmacılara rağmen yarıda kesilen aleyhte konuşması aslında her şeyi
açıklıyor. Altay Spor Kulübü Başkanı Ömer Kızılok yaptığı konuşma ile büyük
kulüplerin tekerine çomak sokuyor. Aynı zamanda Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı
olan Yalçın Karadeniz mikrofonu kapatamadığı için konuşmayı sonlandıramıyor.
Başladıktan hemen sonra 1.5 saat ara verilen toplantıda, Sayın Kızılok’un on
dakika konuşmasına izin verilmiyor.
Bunun üzerine
viski eşliğinde alınan olağanüstü kararların adamı, Beşiktaş taraftarının
sevgilisi Yetmez Demirören sahneye çıkıp bu densize haddini bildiriyor.
Sözlerine başlarken atıf yaptığı Süleyman Seba’dan utanmayarak, toplantının tek
nedeni olan önergeyi, başında bulunduğu Kulüpler Birliği adına savunuyor.
Futbolun “marka” değerini düşürmemek için daha fazla, hep daha fazlasına
ihtiyaç duyan Yetmez Demirören, “rating” uğruna kullanılan Fenerbahçe’yi
dolayısıyla kendini kurtarmayı hedef edinmiş, herkesi UEFA ile mücadeleye
çağırıyor.
UEFA herşeyin
ötesinde kendi organizasyonlarının değerini düşünmektedir. Kendi
organizasyonlarına ismi bu tarz operasyonlarda geçen kulüplerin katılmasını
istememekte, buna sebebiyet vermemek için de cezai müeyyideleri sert
tutmaktadır. Yetmez Demirören’e kalırsa AİHM ile de mücadele edilmelidir. Zira
bu kurum sürekli ülkemize karşı kararlar almaktadır.
Yıllar önce aşağılamak amaçlı “Büyük Altay” olarak nitelenen Beşiktaş taraftarları olarak biz Altay
Spor Kulübü Başkanı Ömer Kızılok’un açıklamalarını destekliyoruz. Başına
geçtiği onurlu camiayı yıllar içindeki kötü yönetimiyle yerin dibine sokan, on
yıllık gelirini temlik altına alıp, milyar dolar parasını harcayan Yetmez
Demirören’i, sahip çıktığı ucube teklif ile camiasını düşürdüğü aşağılık durum
nedeniyle tebrik ediyoruz.
Beşiktaş sizin
oyuncağınız, tribündeki taraftarlar da sizlerin kurşun askerleriniz değil.
Kurşun askerlerinizi bir maç sırasında tanıdık Sayın Yetmez. Merak etmeyin siz.